Tarih, MÖ 3200 yılından bu zaman kadar geçen 5216 seneden ibarettir. Daha gerilere giderseniz “tarih öncesi” dediğimiz devirlere ulaşıyoruz. Bunun sebebi ise hiç şüphesiz insanların çivi yazısını kullanmaya başlamalarıyla birlikte yaşananların vesikalar halinde yazılmasıdır. Böylece bilgi birikimi artmış, insanlara geleceğe kalıcı bilgiler aktarabilir hâle gelmiştir. En azından tarih ilmiyle uğraşanlar arasında yaygın görüş bu şekilde.
Biz ise “insana kalemle yazmanın öğretildiğine” iman edenler olarak yazının ilk insandan beri var olduğunu biliyoruz. Varoluşumuzdan bu yana sahip olduğumuz yazma yeteneği hiç şüphesiz geçen zaman içinde çok değişti. Farklı farklı zeminler üzerine yazı yazdık, daha ince zeminlere yazdığımız yazıları ise üst üste koyarak kitaplar oluşturduk. Ve nihayet 20. Yüzyıla geldiğimizde ise kâğıt ve kalemi de bir üst seviyeye yükselterek dijital ekranları ve klavyeleri icat ettik. Bu okumuş olduğunuz satırlar dahi klavyeyle bilgisayar ekranında yazıldı ve matbaada basılarak önünüze kadar geldi.
Zaman hızla değişmeye, insanoğlu her geçen gün gelişmeye ve teknoloji durmaksızın ilerlemeye devam ediyor. Bu durum yazı yazma alışkanlıklarımızı etkilediği kadar okuma alışkanlıklarımızı da bir noktadan sonra değiştiriyor. Zira çoğu zaman haberleri, gündemi, makaleleri ve hatta dergileri bile dijital ortamlardan takip ediyoruz. Nerde kaldı eski mektuplar? Benim mektuplarım hep e-mail kutumda!
21. yüzyılda okuma alışkanlıklarımız böylesine değişmişken bilgisayar, tablet veya telefon ekranlarından çok daha doğal ve gerçekçi bir okuma deneyimi sunan bir başka teknolojiyle karşı karşıyayız: Elektronik Kitaplar.
E-Kitapların Çağı
E-Kitap (E-Book) olarak kısaltılan bu teknoloji yeni çağın en gözdelerinden. Zira e-kitapları hazırlamak, satışa sunmak, okuyucu kitlesine ulaştırmak, satın almak ve okumak normal bir kitaba göre çok düşük maliyetli ve çok yüksek verimli oluyor. Bugün ortaya bir eser koyan yeni bir yazar öncelikle bir yayınevi ile anlaşarak kitabını kabul ettirmeli, daha sonra bu yayınevi kitabı matbaa ile anlaşarak basmalı, basılan kitaplar yayınevi veya ayrı bir dağıtımcı tarafından satış noktalarına ulaştırılmalı, bu arada kitabın reklamları ve tanıtımları yapılmalı, sonrasında satış noktaları kitabı raflara yerleştirerek okuyucuyu beklemeli ve nihayet okuyucu satış noktasına gelip kitabı bulup satın almalıdır. Bu süreçler hem zaman hem de maliyet açısından oldukça yüklü oluyor. Fakat aynı yazar kitabını e-kitap olarak yayınlamak isterse tek yapması gereken bir ISBN numarası almak. Bu aşamadan sonra internet üzerinden dilediği platformlarla anlaşabilir ve daha yüksek bir kâr oranıyla kitabını satışa sunabilir.
E-Kitap teknolojisi yazarlar ve yayınevleri açısından böyle bir kolaylık getirdiği kadar okuyuculara da çeşitli avantajlar sağlıyor. Kitaba erişim daha hiç olmadığı kadar kolay ve okumak da hayli konforlu. E-Kitapları mekan bağımsız olarak her yerden okuyabilirsiniz. 500 sayfalık bir kitabı yolculuk esnasında okumak biraz zahmetlidir fakat sayfa sınırı olmaksızın istediğiniz herhangi bir kitabı yanınızda dilediğiniz her yere götürebilirsiniz.
E-Kitap teknolojisi özel bir ekran yapısı kullanılarak tasarlanmış, gerçek kitap okuma deneyimi vadeden teknolojik cihazlardır. Bir elektronik kitap okuyucusu e-ink adı verilen ekrana sahiptir. Bu tarz ekranlar bilgisayar veya akıllı telefonlarda kullandığımız ekranlara benzemez. Normalde bu cihazlarımız piksel adı verilen ve kırmızı, yeşil, mavi renkleri oluşturan ekranlardır. Bu ekranlarda üç renk karıştırılarak görüntüle oluşturulur. E-ink ekranlar ise elektronik mürekkep ihtiva ederler. İki katman arasındaki mürekkep elektrik sinyalleri ile tetiklenerek ekranda harflerin görüntülenmesi sağlanır. Böylece e-ink ekrana sahip e-kitap okuyucu cihazlar siyah-beyaz tonlarda görüntüleri oluştururlar.
Birçok mevcut e-kitap okuyucu cihaz e-ink teknolojisi sayesinde gözlere ışık yansıtmadan neredeyse bir kitap sayfası doğallığında okuma deneyimi sunarlar. Özellikle sol sayfa kavramının olmaması okuma konforu açısında çok önemli bir özellik. Bir e-kitabı okumaya başladıktan sonra cihazı istediğiniz zaman elinizden bırakabilir ve tekrar okumak istediğinizde kaldığınız yerden devam edebilirsiniz. Kitabın sayfalarına ayraçlar ekleyebilir, altını çizmek istediğiniz satırların üstünü seçerek not alabilirsiniz. Ayrıca sözlük özelliğini kullanarak özellikle yabancı bir kitabı okurken anlamadığınız kelimelerin, Türkçe bir kitap okurken de bilmediğiniz kelimelerin anlamlarını okuduğunuz sayfadan ayrılmadan sözlükten öğrenebilirsiniz.
Daha birçok sayamadığımız özellik barındıran e-kitap teknoloji her kullanıcının okuma alışkanlıklarına göre kolaylıklar barındırıyor. Yeni yüzyılda etkileşimde bulunduğumuz tüm eşyalar dijitalleşmeden nasibini alırken kitaplar da yavaş yavaş dijitalleşmeye başlıyor. Kimi uzmanların tahminlerine göre kâğıt israfını önlemek ve çevreyi korumak adına gelecekte basılı kitapların tamamen kullanımdan kalkacağı ve tamamen dijitalleşeceği düşünülüyor. Belki de çok yakın gelecekte kitap dediğimiz şey müzede sergilenen ve insanların hayretle incelediği bir tarihi esere dönüşecek…
Fakat bir ne kâğıdın, ne de kitabın nihayete ereceğine inanmıyoruz. Biz kitaba, kaleme ve kalemle yazmayı öğretene inanıyoruz. Teknolojinin nimetlerinden, özellikle e-kitap teknolojisinden yararlanırken gerçek kitap ve kalemi unutmamanız dileğiyle…
Bu yazı ilk olarak OKUR Dergisinde yayınlanmıştır.