Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın ismiyle.
“Dini yalanlayanı gördün mü? İşte o, yetimi itip kakar; Yoksulu doyurmaya teşvik etmez; Yazıklar olsun o namaz kılanlara ki, Onlar namazlarını ciddiye almazlar. Onlar gösteriş yapanlardır, Ve hayra da mâni olurlar.” / Maun Suresi
Ayetler çok açık ve net. Allah Maun Suresi’nde açıkça yoksulu doyurmamak, doyurmaya teşvik etmemek ve doyuranlara engel olmak dini reddeden kafirlerin vasıflarıdır buyuruyor. O hâlde nedir bunca israfımız, vurdumduymazlığımız?
“Komşusu açken tok yatan, mü’min değildir.” (Hâkim, II, 15; Heysemî, VIII, 167) hadisi şerifiyle yoksulu doyurmanın önemini bir de Efendimiz (s.a.v) açıklamış bize. Hele varlık sahipleriyle yokluğa bile sahip olamayanların arasındaki uçurumun bu derece açıldığı bir çağda, zenginlerin paralarını har vurup harman savurduğu, yoksulların ise bir yudum su uğruna kilometrelerce mesafeler arşınladığı bu zamanda, gafletimizden sıyrılmamız için daha neler yaşamamız gerekiyor…
Yanıbaşımızdaki ülkeler paramparça olmuş, canını zor kurtaranlar dünyanın başka yerlerine göç etmeye çalışırken kimisi bir nebze kurtulmuş, kimisi sularda boğulmuşken, bizi neyin uyandırması için bekliyoruz…
Yoksul bir ailede, yokluklar içinde büyüğüm için yoksulluğun ne olduğu iyi bildiğimi düşünüyordum. Ta ki çok daha yoksulları görene kadar. Yokluğun ne demek olduğunu ben Gana’ya gittiğimde anladığım. Hiçbir şeyi olmayan insanları görünce, onların yaşadıkları yerlere varıp da en lüks yemeklerinin bulgur pilavı, karpuz, meyve suyu, su ve çürük hurmadan ibaret olduğunu anlayınca yokluğun ne demek olduğunun farkına vardım. Ve daha da önemlisi, ne kadar varlıklı olduğumuzu, ne kadar rahat bir yaşantımızın olduğunu anladım. Zira oradaki insanların sahip olmayı hayal ettikleri şeyler, belki bizim tenezzül bile etmeyeceğimiz cinsten. Bir balon, yerde bulsanız eğilip almayacağınız bir balon, Zoogbangyalı Köyü’nde yaşayan bir çocuk için öyle muhteşem bir şey ki…
Benim gördüğüm yoksulluk 2016’daki…
Mustafa Kutlu ise 1996-2003 yılları arasındaki yoksulluğu anlatıyor “Yoksulluk Kitabı”nda…
Ne diyor:
“Ey işleri tıkırında gidenler. Ey karnı tok, sırtı pek, yüzü gülenler. Ey seçim kazananlar ve koltuğa kurulanlar. Ey dolar uçuranlar ve muslukların başını tutanlar. Siz ey güç odakları, silah sahipleri, söz ustaları. Beş vakit namazını cemaatla kılanlar. Gece teheccüte kalkanlar. Zikir ile coşup nara atanlar. Defalarca hacca gidenler. Bir koyup beş kazanan tüccar, yağlı müşteriye yaltaklanan esnaf; aracılar, tefeciler, bankerler. Ey mangalda kül bırakmayan siyasiler. Bilim babaları, akademisyenler. Emirle demiri kesebilenler. Unutmayın. Önümüz kış ve yoksullar sizi bekliyor.”
YOKSULLUK KİTABI
Yazar: Mustafa Kutlu
Yayınevi: Dergâh Yayınları
Web Sitesi: dergah.com.tr
ARKA KAPAK METNİ
“Yoksullar bizi bekliyor.
İzbelerde, harabelerde, barakalarda, küflü-nemli karanlık odalarda bekliyorlar.
Naylon çadırlarda, toprak damlı evlerde, kuş uçmaz-kervan geçmez yerlerde ve şehrin göbeğinde.
Kanlı gözlerini ufka dikmiş, bir heykel gibi hareketsiz, sessiz, dalgın bekliyorlar. Bebeler açlıktan ağlıyor, anaların gözpınarlarından yaş yerine kan akıyor.
Çocukların dargın bakışlarından çelik parıltılar fışkırıyor.
Babalar yumruk sıkıyorlar ve askerdeki oğullar gökyüzünde bir turna katarı arıyor.
Dedelerin ağzı kapalı.
Nineler ses vermiyor.
Gelinler yaslı.
Ve çelimsiz genç kızları dengesiz beslenme, akrabaları borç, komşuları ağıt bekliyor.
Köşebaşlarında, çamurlu ıssız sokaklarda, karın, yağmurun ve gökdelenlerin arasında, dağ başlarında, tarlalarda, kapısına kilit vurulan atelyelerin önünde bekleşiyorlar.
İşsiz, umutsuz, aç, yorgun, hasta, küskün, sessiz ve kimsesiz.
Siz ey sağlıklı ve varlıklı olanlar.
Ey işleri tıkırında gidenler.
Ey karnı tok, sırtı pek, yüzü gülenler.
Ey seçim kazananlar ve koltuğa kurulanlar.
Ey dolar uçuranlar ve muslukların başını tutanlar.
Siz ey güç odakları, silah sahipleri, söz ustaları.
Beş vakit namazını cemaatla kılanlar. Gece teheccüte kalkanlar. Zikir ile coşup nara atanlar. Defalarca hacca gidenler.
Bir koyup beş kazanan tüccar, yağlı müşteriye yaltaklanan esnaf; aracılar, tefeciler, bankerler.
Ey mangalda kül bırakmayan siyasiler.
Bilim babaları, akademisyenler.
Emirle demiri kesebilenler.
Unutmayın.
Önümüz kış ve yoksullar sizi bekliyor.”
Mustafa Kutlu’nun yoksullukla ilgili denemeleri.