Dünyanın ucu neresidir?
Herhalde dünyanın her yerinde bu sorunun cevabı farklıdır. Mesela bence dünyanın ucu Pasifik’te bulunan Samoa Adası’dır. Jules Verne’e göreyse dünyanın ucu Arjantin’in en güneyinde yer alan, Pasifik’le Atlantik’in sularının buluştuğu Estados Adası’dır.
Böyle bir adada geçen macera dolu bir hikayeye ise şaşırmamak gerekir. Zira söz konusu yazar Jules Verne olunca macera kaçınılmaz olur.
Jules Verne’ün hikayesinde Atlantik’ten gelip de Horn Burnu’ndan dönerek Pasifik’e ulaşmak o dönem gemiler için çok zordur. Bu zorluğu aşmak için Estados Adası’na bir fener inşa edilir ve üç cesur gemici belirli bir süre için fenerde görevlendirilir. Görevleri bir sonraki nöbet değişimine kadar fenerin geceleri ada çevresini aydınlatmasını kesintisiz olarak sağlamaktır. Kahraman fenerciler bu işe layık olduklarını zaten ispat ederek adaya geldikleri için görevlerini kolayca tamamlayacaklarını düşünürler.
Ancak bekçilerin başına gelen talihsiz olaylar neticesinde fener ne yazık ki uzun bir süre yanmaz. Adada yalnız olduklarını düşünen bekçileri aslında büyük tehlikeler beklemektedir. Hikayenin devamında olaylar gittikçe gerilimli bir hal alır. En sonunda fenerin ışığı tekrar yanar ama bu ışık için büyük bedeller ödenmiştir.
Jules Verne diğer kitaplarında olduğu gibi bu kitabında da ustalığını konuşturmuş. Zaten hayatının sonlarına doğru yazmış ve kitap Verne’ün ölümünden sonra yayınlanmış. Denizler Altında Yirmi Bin Fersah kitabında olduğu gibi bu kitapta da denizcilikle alakalı ne kadar bilgili olduğu görülüyor. Buna ek olarak coğrafya bilgisi de eklenince Verne’ün anlattığı hikaye bir kurgudan ziyade gerçek bir olaymış gibi geliyor, okuyucuyu hiç bırakmadan sürüklüyor.
Issız bir adadaki gerilim dolu bir macerayı bizlere anlatan bu kitap hacmine rağmen bir solukta okunabilecek heyecan dolu klasiklerden.
DÜNYA’NIN UCUNDAKİ FENER
Yazar: Jules Verne
Yayınevi: İş Bankası Kültür Yayınları
Web Sitesi: iskultur.com.tr
ARKA KAPAK METNİ
Dünya’nın Ucundaki Fener Jules Verne’in son yapıtlarından olup ölümünden sonra, 1905 yılında oğlu Michel Verne tarafından yayımlandı. Bilim-kurgu ve spekülatif edebiyatın öncü adlarından olan Jules Verne, bu yapıtında gerçek bir ortamdan, ıssız Estados Adası’ndaki deniz fenerinden esinlenmişti. Yazarın yapıttaki titiz coğrafi betimlemeleri, ayrıntılarla ördüğü denizcilik bilgileri, insanlığın ufkunda yaşanan bir serüvenin hem dekorunu hem araçlarını oluşturuyordu.
1859 kışında çalışmaya başlayan fenerin ilk bekçileri Vasquez, Felipe ve Moriz, Güney Atlantik’in güneydoğu ucunda, iki okyanusu birbirine bağlayan ticaret gemilerine kılavuzluk ederken, çok geçmeden adada yalnız olmadıklarını sezeceklerdi. En çetin doğa koşullarına dayanıklı inşa edilmiş olan bu fener, uygarlığın sınırında yaşamaktan beslenen sinsi düşmanlara da aynı şekilde dayanabilecek miydi?
Jules Verne akıl ile gücün, nitelik ile niceliğin, hesap ile hırsın kıyasıya çekiştiği öncü bir serüven öyküsü sunuyor okura.