Bir seyahat düşünün ki seyahati sadece 3 kelimeyle özetlemek mümkün olsun: Namaz, kitap ve çay. İşte Tahir İlyasi’nin İstanbul Hatıratı 1922 kitabı böyle bir seyahati anlatıyor. Bol bol namaz kılınan, kitap okunan ve çay içilen bir seyahat…

Tahir İlyasi Sovyetler’in Kazan bölgesinden 1922 yılında İstanbul’a geliyor. Amacı Rusya’nın İdil-Ural bölgesindeki aç Müslümanlar için yardım toplamak olan İlyasi’ye Ubeydullah Efendi ismindeki arkadaşı eşlik ediyor. Moskova’dan yola çıkan ikiliden Tahir İlyasi 3 ay kadar İstanbul’da kalıyor ve yaşadıklarını kaleme alıyor.

Kitabın önsöz kısmında Türkçe’ye nasıl kazandırıldığıyla alakalı süreç Arzu Kılınç tarafından anlatılıyor. Devamındaki giriş bölümünde ise İstanbul’un işgalinden kurtuluşuna kadarki süreç kısaca özetleniyor. Sonraki bölümde Tahir İlyasi’nin hayatına ve eserlerine dair kısa bir yazı mevcut.

İstanbul Hatıratı kitabı bir günlük havasında yazılmış ancak çokça detay barındırdığı için günlükten öteye geçerek seyahatname-hatırat türüne yaklaşmış bir eser. Trenle yola çıkan İlyasi Moskova’daki hazırlıklarını ve tren yolculuğunu kısaca özetlemiş. Sivastopol’a gelen ikili burada Dafina gemisinde kendilerine bir yer bulurlar ve Karadeniz üzerinden İstanbul’a deniz yolculukları başlar.

Sürekli bir fırtına çıkacağı endişesi Tahir İlyasi’yi sıkıntıya soksa da nihayet İstanbul boğazına varırlar ve boğazın girişinde karantinaya alınırlar. Sonunda yola devam ederek İstanbul’a gelirler ancak Tahir İlyasi, Ubeydullah Efendi ve bir Yunan hariç herkes gemiden inerken bu üçlü inemez. Bolşevik pasaportuyla geldikleri için bizim efendileri gemide alıkoyalar ve vize vermezler.

Sonunda bir şekilde mesele çözülür ve İstanbul’a adım atarlar. İstanbul’da Kızılay ile irtibat kurarlar, Rusya’dan vaktiyle İstanbul’a gelmiş Müslümanlarla iletişime geçerler ve Tahir İlyasi Mısır’a, Ubeydullah Efendi Ankara’ya yardım toplamak için gitmek üzere hazırlık yaparlar.

Ubeydullah Efendi hedefine varır ancak Tahir İlyasi’ye Mısır’a gitmesi için İngilizlerden bir türlü izin çıkmaz. Ha bugün ha yarın vize verecekler diye bekler durur ama nafile. Bu süreç boyunca İstanbul’un altını üstüne getirir Tahir İlyasi. Yaşadıklarını da bir bir anlatır. En çok da namaz, kitap ve çaydan bahsederek…

Tahir İlyasi’nin anlattıklarında dönemin sosyal ve siyasal yaşamına dair çok güzel ipuçları mevcut. Özellikle işgal altındaki İstanbul’un durumuna ve Kurtuluş Savaşı’nın İstanbul’a tesirlerine dair güzel bilgiler var. Bazı birkaç önemli hatırasının altını önemle çizdim. Bunların yanı sıra bir hatırası özellikle dikkatimi çekti. Vaniköy sırtlarındaki rasathaneye ziyarete gidiyorlar ve rasathane müdürü Fatin Bek ile sohbet ediyorlar. Burada konu kameri takviminin belirlenmesi üzerine yoğunlaşıyor ve Tahir İlyasi astronomlar tarafından bilimsel olarak yapılan hesaplar neticesinde kameri ayların belirlenmesinin şer’en uygun olduğunu savunmakla birlikte rasathanenin müdür Fatin Bek illa ki hilalin gözle görülmesi gerektiğinde ısrar ediyor. Çok ilginç…

Tahir İlyasi her ne kadar Mısır’a gidemese de İstabul’da elinden geldiği kadar yardım topluyor ve dolu dolu günler geçiriyor. Ubeydullah Bubi Efendi’nin Ankara’dan dönmesiyle beraber hazırlıklarını yaparak birlikte Rusya’ya geri dönüyorlar.

Kitap dipnotlarla, haritalarla ve eklerle zenginleştirilmiş ve çok daha doyurucu hale gelmiş. Tam 100 sene evvelki İstanbul’dan bizlere seslenen Tahir İlyasi’ye herkesin kulak vermesi gerekiyor…


Tahir İlyâsî - İstanbul Hatıratı 1922

İSTANBUL HATIRATI 1922

Yazar: Tahir İlyâsî

Yayınevi: Kırmızı Kedi Yayınları

Web Sitesi: kirmizikedi.com

ARKA KAPAK METNİ

1922 yazında Sovyet Rusya’nın İdil-Ural bölgesindeki açlara yardım toplamak için görevlendirilen iki kişi İstanbul’a gelir. Bu görevlilerden Tahir İlyâsî üç aylık İstanbul görevi/yolculuğu sırasında İstanbul’da görüp yaşadıklarının hatıratını tutar.

10 Haziran 1922 Cumartesi günü Moskova’da bir tren garında başlayan bu yolculuk, “açlık ve kıtlık” belasına karşı verilen insani ve büyük bir mücadelenin de başlangıcı olmuştur. İki ay sonra, 26 Ağustos 1922’de Mustafa Kemal Büyük Taarruz’u başlatacak ve “emperyalizm” belasına karşı bir başka büyük mücadeleye imza atacaktır.

İstanbul Hatıratı – 1922 adlı bu kitap işgal altındaki İstanbul’a dair önemli ve yepyeni bir kaynak. Tahir İlyâsî İstanbul yolculuğu sırasında tutmuş olduğu günlüklerde işgal İstanbul’unun gündelik yaşamına, Anadolu’da yaşanan mücadelenin İstanbul’a olan yansımasına, daha önce buraya göç etmiş Kazan ve Kırım Tatarlarının yaşayış ve hislerine ışık tutuyor. Akademisyen Arzu Kılınç’ın bulup çevirdiği ve dönemin gazetelerinden ilgili haberlerle zenginleştirerek hazırladığı bu hatırat, o yıllarda Türkiye ve Rusya’nın içinde bulunduğu siyasi ve ekonomik tabloyu da gözler önüne seriyor.

Yazar Hakkında

Muhammed Tutar

bilgisayar mühendisi, bilgi güvenliği uzmanı. önce okur, sonra yazar.

Tüm yazıları göster