Ne zaman yeni bir Mustafa Kutlu kitabı çıksa çok heyecanlanırım. Mustafa Kutlu Yetmiş Beş Yaşında kitabının çıktığını görünce yine çok heyecanlandım. Üç Konuşma İki Albüm başlığıyla yayınlanan bu kitap Mustafa Kutlu için bir Armağan Kitap olarak hazırlanmış.
Kitabı temin etmek için 7 Mayıs 2022 Cumartesi günü öğleden sonra Cağaloğlu’nda bulunan Ana Kitabevi’ne uğradığımda “Kapalıyız, sayım yapıyoruz.” cevabını aldım. Devamında ise öğrendim ki Ana Kitabevi Üsküdar’a taşınıyormuş, 9 Mayıs 2022 Pazartesi gününden itibaren Üsküdar’da Balıkçılar Çarşısı’nın arkasında olacaklarmış. Bu ne güzel haber!
Neyse ki Nektel Demir kitabı benim için hediye olarak almış ve aynı günün akşamı kitaba kavuştum. Bu kitapta Mustafa Kutlu’nun ne bir hikayesi ne de bir denemesi bulunuyor. Kitabın içeriğinde Mustafa Kutlu ile yapılan üç farklı söyleşi, Kutlu’nun ailesini anlattığı bol siyah-beyaz fotoğraflı bir albümü ve yine Kutlu’nun fırçasından çıkan resimlerden bir seçki mevcut.
Mustafa Kutlu’nun yaptığı resimlerde genelde kır özlemi, doğa hasreti görülüyor. Yaptığı bazı resimlerin Kutlu’nun önceki kitaplarının kapağında kullanıldığını zaten biliyorduk, bu kitabın kapak görselinde de 2020’de yaptığı bir resim kullanılmış.
Siyah-Beyaz fotoğraflardan oluşan albüm ve Kutlu’nun ailesini anlattığı bölüm çok güzel olmuş. Daha yakından Mustafa Kutlu’yu tanımak isteyenler için harika bir derleme. Ayrıca bu bölümün başında “Yayın Hayatının 54. Yılında Mustafa Kutlu’nun Eserleri” başlığıyla bir bölüm var ki burada hikayeleri, denemeleri, nehir söyleşileri, gezi yazıları, inceleme yazıları, sözlük katkıları, ansiklopedi çalışmaları gibi Kutlu’ya dair yayıncılık anlamında ne varsa başlıkları ve yayın yıllarıyla birlikte verilmiş.
Kitabın ilk bölümünde ise üç farklı söyleşi yer alıyor:
- Kişisel Olanı Anlatırken Dahi, Toplumsal Yarayı Görmek İsterim başlıklı söyleşi Fatma Barbarosoğlu tarafından yapılmış ve Aralık 2001’de Mustafa Kutlu Kitabı’nda yayınlanmış.
- Mustafa Kutlu İle Dünden Bugüne başlıklı söyleşi Feridun Andaç tarafından yapılmış ve Adam Öykü’nün Mayıs-Haziran 2002 sayısında yayınlanmış.
- Mustafa Kutlu ile Öykücülüğü Üzerine başlıklı söyleşi İlyas Dirin tarafından yapılmış ve Hece’nin Eylül-Ekim 1999 sayısında yayınlanmış.
Söyleşiler çok eski zamanlardan kalma… Daha Rüzgarlı Pazar, Huzursuz Bacak, Tahir Sami Bey’in Hayatı gibi eserlerin adı bile yok. Dolayısıyla Mustafa Kutlu’nun toplamda 5-6 hikayesi ve 2 denemesinin yayınlandığı zamanlarda yapılan bu söyleşiler adeta maziden sesleniyor. Mustafa Kutlu şimdilerde nur yüzlü bir dede oldu, köprünün altından çok sular aktı.
Yine de bu söyleşiler Mustafa Kutlu’nun hikayelerini nasıl bir zeminde kaleme aldığını anlamak açısından çok güzel olmuş. Kutlu’nun kim olduğuna dair küçük ipuçları da barındırıyor. Dolayısıyla güzel bir derleme olmuş.
Hatıratı olsa da okusak diye en çok arzu ettiğimiz isimlerin başında geliyor Mustafa Kutlu. Bir kitap belki de bu arzumuzun ilk adımıdır, bundan sonra okuyacağımız dopdolu bir Mustafa Kutlu hatıratıdır, kim bilir…
MUSTAFA KUTLU YETMİŞ BEŞ YAŞINDA
Yazar: Mustafa Kutlu
Yayınevi: Dergah Yayınları
Web Sitesi: dergah.com.tr
ARKA KAPAK METNİ
Sanat kâinatın âhengine katılmaktır. Kâinatın âhengi malumdur. Gün doğuyor, batıyor; kuşlar uçuyor, rüzgâr esiyor, dünya dönüyor, mevsimler birbiri peşisıra gelip gidiyor. Gören gözler, duyan kulaklar, hisseden kalpler çiçeklerin renginde, suların sesinde, dağların heybetinde, kelebeğin kısacık ömründe, bir örümceğin ağında, Cenab-ı Hakk’ın yarattığı her şeyde bu âhengi bulabilir. Sanatçı eylemi ile kuşların sesine, suların şırıltısına, rüzgârın uğultusuna, bulutun rengine, denizin dalgasına ne kadar yaklaşıyorsa; bu hamleyi bir iman ateşi, gözyaşları ile ıslanan bir aşk ile yapıyorsa o kadar yol alır. Yolun sonu bizi “din” ile buluşturur. “Dua” ile buluşturur. Bu menzile ulaşanların söz ile, nağme ile, renkle, biçimle işleri olmaz. Onlar artık vecd denizinde yüzmektedir. “Bana seni gerek seni” diyen âşık, dağlar ile, taşlar ile, seherdeki kuşlar ile kâinatın tesbihatına katılmıştır. Bu hamle onu sözden söze, besteden besteye, renkten renge fırlatır. Yenilik, hareket, isyan, uysallık budur. Bu hem aczin hem iştiyakın ifadesidir. Sanat yolcuları her adımlarında bir mertebe daha yücelir, mesafe aldıkça var olur, var oldukça bir “hiç” olduklarının şuuruna varırlar. Bu “hiçlik kadehi” hidayet ile, inayet ile, rahmet ile dolarsa “varlık” kazanır.
Bu kitap, Mustafa Kutlu’nun 75 yıllık hayatında yaşanmışlıklarını, yayın hayatına girişini ve bu yolda nasıl ilerlediğini okuyucuya sunuyor.
3 röportaj, 2 albüm ve kendi yaptığı tablolardan seçmelerle Kutlu’nun hayatına dair pek çok detay gözümüze çarpıyor.