Hayal edin…
Bir çocuk. Daha yedi yaşında. Okula başlayacak. Abileri, annesi ve babasıyla mutlu bir hayatı var.
Sonra… Sonra kabuslar. Kan, vahşet, dehşet dolu zamanların ortasında kalakalıyor.
Sıcak yastıkta uyumayı, güzel meyvelerin tadını, insanın en doğal “yaşama” hakkını unutuyor. İçine düştüğü cehennemden başka bir yaşam olabileceğini düşünemiyor bile.
Şimdi, hayal etmeyi bırakın. Bunların hepsi gerçek. Bu, 1992 yılında başlayan bir cehennemin sadece bir sahnesi. Bir çocuğun gözünden, Bosna Savaşı. Küçük bir çocuk bizlere öğretiyor ki, “Kurşunların da Rengi Var”
***
Emine Şeçeroviç Kaşlı 1985 Saraybosna doğumlu. Okul hayatına başlayacakken savaş başlıyor. Bosna savaşına bir çocuğun gözünden bakarak bir kitap yazdı.
Açıkça farkettiğim bir şey var ki yazar kitabı yazmamış, yazdığını bize okutmuyor, yaşadığını anlatıyor! Sanki okuyucuyla konuşur gibi…
Sanki tekrar o anları yaşıyor gibi.
Düşünsenize bir, kendi çocuğunuzun önümüzdeki pazartesi okullar açıldığında kurşunlara yakalanmamak için zikzaklar çize çize, saklana saklana okula gittiğini.
Düşünmesi bile acı verici değil mi?
Ya yaşanması? Yaşaması?
Hele ki bir ağabeyini savaşta şehid vermek. Üstelik öylece arkadaşlarıyla otururken tam üzerlerine atılan bir bombaya…
Şehirde katledilen, diri diri yakılan onlarca insan. Kurşunların hedefi olmuş yüzlerce can. Sokaklarda, evlerde üzerlerine sağanak sağanak bombalar yağan binlerce kurban! Sadece Bosnalı oldukları için!
Senelerce kurşun, bomba sesleriyle geçmiş bir hayat…
Azgın, kudurmuş düşmana direnen, ama en sonunda dayanamayan Eski Mostar…
“Stari most yıkılıyor! Stari most gidiyor!” çığlıkları. Gözyaşları…
Yüreği, vicdanı olup da gözyaşı dökmeden bu kitabı okumak imkânsız. En zor şartlarda dahi hayata sımsıkı sarılan insanların, ve dünyadan bihaber masum bir küçük kız çocuğunun hikayesi bu kitap.
Hayır, hikayesi demek olmaz, gerçeğin ta kendisi!
Emine Şeçeroviç`in ta kendisi tüm bunları yaşayan o küçük kız!
“Silah sesleri kapladı her tarafı. Ateş ediliyordu, nereden geldiğini anlayamıyordum. Kurşun üstüne, kurşun yağıyordu. Işık yok olmuştu, annem hâlâ bana seslenmeye devam ediyordu. Bağırıp nerede olduğumu söylemek istedim, ama silah sesleri arasında duyulmasına imkan yoktu. Ellerimle başımı kapatıp olduğum yerde bekledim. Zaten başka ne yapabilirdim ki!”
KURŞUNLARIN DA RENGİ VAR
Yazar: Emine Şeçeroviç Kaşlı
Yayınevi: Alfa Basım
Web Sitesi: alfayayinlari.com
ARKA KAPAK METNİ
Savaşın Acımasız Yüzünü Bir Çocuktan Dinleyin. İnanın Canınız Acıyacak…
“Ben 1992-95 yılları arasında yer alan Bosna savaşı hakkında yazılmış olan tüm kitapları okumanın şart olduğuna inananlardanım. Neden mi? Savaşa özenen ülkeler veya liderler, 20. yüzyılın en korkunç savaşlarından biri olan bu iç savaşın, bin yıllarca bir arada yaşamış halklardan birinin bir diğerini boğazlamaya karar verişinin ne vahşi, ne gereksiz olduğunu görüp ibret alsınlar diye. Sırp ve Boşnak dillerinde, bu savaşı anlatan pek çok eser olduğuna eminim. Ben bile savaşı ancak uzaktan izleyerek Sevdalinka’yı kaleme alabildimse, Boşnaklar yüzlerce kitap yazmış olmalı bu korkunç savaş hakkında. Ama bizim dilimize çevrilenler az. İşte o az’lardan biri şu anda bilgisayarımda.
Adı Kurşunların da Rengi Var. Kitabın yazarı Emine Şeçeroviç, bir gazeteci. Bosna-Hersek savaşında Boşnaklar acımasızca soykırımına maruz kaldıklarında, o henüz dokuz yaşında bir çocukmuş. Savaşı, savaşın dilini değil, masum bir çocuğun dilini kullanarak, olup bitenlere şaşkın ve ürkek çocuk gözleriyle bakarak, ailesinin üzerinden anlatıyor bize savaşı. Bir çocuğun sesiyle, algılarıyla, kah yüreğimizi burkuyor, kah bir gülümseme konduruyor dudaklarımıza. Ama o kadar içten, öylesine samimiyetle sunuyor ki yaşananları, küçük bir kızın anlatımından ders alıyoruz, ibret alıyoruz. Sizlere de müthiş bir deneyim olacak, akıcı ve sıcak bir anlatımla gün be gün bir kardeş kavgasının, bir iç savaşın, bir insanlık trajedisinin içinden, bir çocuk olarak, akıp gitmek. Okumanızı şiddetle tavsiye ediyorum.” – Ayşe Kulin
“Saraybosna: Tarihin en uzun kuşatmasını yaşayan onurlu şehir, Bosna direnişinin sembolü. Bu kitap kuşatmayı ve savaşı derinden yaşayan, keskin nişancıların hedefi olmamak için zik-zak çizerek okula gitmek zorunda kalan bir çocuğun, Bosnalı çocuklarımızın hikayesi…Keşke Bosnalı çocuklarımız bu “destansı direnişi” yaşamamış olsaydı ve bu kitap yazılmasaydı! Bosna’nın acısını ve yükünü omuzlarında hisseden Emine Şeçeroviç Kaşlı, kendi tabiriyle “ağabeyine, tüm şehitlere ve insanlığa karşı sorumluluğunu” Bu kitabı yayımlayarak yerine etiriyor… Tanıklığıyla unutmuyor ve unutturmuyor.” – Doktor Sare Davutoğlu