Kitapseverlerin kitaplarla yaşadığı en büyük sorunların başında kitapları muhafaza etmek gelir. Kimi okurlar ellerinin altında henüz okunmayı bekleyen onlarca kitap olsa da yepyeni kitaplar edinmeye doyamazlar. Hatta bu durum literatürde “Tsundoku” olarak adlandırılır, yani “kitap satın alıp okumama hastalığı.” Bu durumda olanların kitapları, kitaplıklara sığmaz. Ancak ben kitapların bir kaderi olduğuna inananlardanım. Kitaplığıma dahil olan bir kitap okunacağı günü belki aylarca, belki de yıllarca bekleyebilir. Belki çocuklarıma, torunlarıma bile nasip olabilir. Ama şimdi biz kitapların başka bir kaderini konuşalım: Bunca kitabı nerede, nasıl muhafaza edeceğiz?
Kitapları muhafaza etmek ciddi bir mesele. Özellikle günümüz şehirlerindeki metrekaresi insanı bunaltacak derecede düşük tutulan evlerde kitaplar için özel bir alan ayırmak gittikçe zorlaşıyor. Kimi okurlar kitapları kolilerde, kimileri bulabildikleri her boşlukta, kimileri de muntazam kitaplıklarda muhafaza ediyor. Bazı okurların hayali, kitaplıklarla ve kitaplarla dolu bir ev olabilir, ancak kitapların ne istediği sorusu da önemli.
Türlü türlü kitaplıklar var, malum olduğu üzere. Ahşaptan metale, duvar rafından dolaba varana kadar… Elbette ki herkes, kendi zevkine göre kitaplık tercih edebilirse de kitaplar en çok özlerine yakın olmayı isterler. Ahşap kitaplıkları severler. Kitapları yekpare ağaçtan imal edilmiş bir kitaplığa, raflara yerleştirmek gibisi var mı… Benim tercihim kitapları her zaman cam kapaklı kitaplıklarla muhafaza etmektir. Açık raflı dolaplar çoğu okurun ilk tercihi olsa da raflarda ve kitapların üzerinde biriken tozlardan mütevellit zamanla hem kitaplar hem de okurlar bir hayli hayal kırıklığına uğrayabilirler.
Kitaplar Kitaplığa Nasıl Dizilir?
Kitaplığımızı temin ettikten sonra sıra geldi kitapları yerleştirmeye. Kitapların kitaplığa kaç farklı şekilde dizilebileceğini hiç hesapladınız mı? Muhtemelen sonsuzdur. Çünkü her okur bu dünyada biriciktir, sahip oldukları kitaplara da bu biriciklik yansır. Hiçbir okuyucunun kitaplığı diğerinin bire bir aynısı olamaz. Bu sebeple kitapların kitaplığa dizilimlerinin sayısız farklı varyasyonu bulunur. Fakat belli başlı genel kriterleri Kitaplık Düzenleme Rehberi şeklinde şöyle sıralayabiliriz:
Alfabetik Sıralama
Alfabetik olarak kitapları kitap adına, yazar adına veya yazar soyadına göre sıralamak akla gelen ilk yöntemlerden birisidir. Aranılan kitabı hızlıca bulabilmek alfabetik sıralama ile çok kolay. Özellikle büyük kütüphaneler ve kitapçılar için bu yöntem çok kullanışlı olsa da kitapseverler illaki alfabetik sıralamak zorunda değil. Şahsen hiç tercih etmiyorum.
Boy Sırasına Göre
Yayınevlerinin kitaplar için belirlediği ortak bir boyut olmadığından ötürü kimi kitaplar küçücük kimileri ise dev gibi olabiliyor. Bu durumda en-boy olarak birbirinden çok farklı kitaplar kütüphanemizde yer ediniyor. Hatta bazı kitaplar kitaplığa sığmayacak kadar yüksek veya geniş. Boy sırasına göre kitapları yerleştirmeyi her kitapsever en az 1 kere kitaplığı için denemeli, ilginç bir deneyim olacaktır. Ben genelde büyük kitapları rafın en soluna veya sağına yerleştiriyorum.
Renklere Göre
Kitaplığınızı süsleyen rengarenk kitapları hiç renklerine göre dizmeyi düşündünüz mü? Kimi kitapseverler kitaplıklarında gökkuşağı bile oluşturabiliyorlar! Eğer kitaplarınızın renk çeşitliliği çok fazlaysa renklerine göre yerleştirmeyi deneyebilirsiniz.
Türlere Göre
Kitapları türlerine göre yerleştirmek yine sıkça tercih edilen dizilimlerden bir tanesi. Türlere göre yerleştirildiği zaman aranılan kitabı bulmak için zihnimizde önceden konumlandırdığımız kitaplığa/rafa gözümüz kapalı elimizi koysak, o kitabı bulabiliriz. Romanların, hikayelerin, denemelerin, seyahatnamelerin, hatıratların, fantastiklerin vb. yeri belliyse, muntazam bir kitaplığınız var demektir. Özellikle hatırat ve seyahatname türündeki eserleri bu şekilde kitaplığıma yerleştiriyorum, hepsi bir arada duruyor.
Yayınevlerine Göre
Yayınevlerine ve özellikle yayınevlerinin çıkardığı dizilere göre kitapları sıralamak yine düzenli bir kitaplık oluşturmak için tercih edilebilir. Modern Klasikler, Türk Klasikleri, Dünya Klasikleri gibi serileri birçok kitapsever yayınevine göre bir arada yerleştirmeyi tercih ediyor. Yapı Kredi Yayınları, Timaş Yayınları kitaplarını ve İş Bankası Modern Klasikler Dizisi gibi dizileri bu yönteme göre sıralıyorum.
Yazarlara Göre
Yayınevinden, türden, renkten yani her şeyden bağımsız olan bir diğer kitaplık düzeni ise kitapları yazarlara göre sıralamaktır. Böyle bir dizilimin avantajı ise bir yazara ait tüm eserleri bir bakışta görebilmek ve aranılan kitaba hızlıca ulaşabilmektir. Şahsen bu dizilimi Mustafa Kutlu’nun ve J. R. R. Tolkien’in eserlerine özellikle uyguluyorum, çok da güzel duruyor.
Okuma Önceliğine Göre
Kitaplığın belki tamamına olmasa bile bir veya iki rafta uygulanabilecek bir diğer dizilim yöntemi ise kitapları okuma önceliğine göre dizmektir. Böylece yeni satın alınan ve okunmayı bekleyen kitaplar bir arada duracak ve diğer kitaplar arasında kaybolmayacak. Benim kitaplığımın bir rafı bu şekilde okumayı planladığım kitaplardan oluşuyor.
Kitaplıklardaki Kitap Haricindeki Şeyler
Kitaplıklardan bahsedildiği yerde kitap haricinde kitaplığa yerleştirilen envai çeşit “şey”den bahsetmemek olmaz. Ne ilginçtir ki popüler kültür kitapları ve kitaplıkları hiç olmadığı kadar çok etkiliyor. Kitaplıklar kitapları muhafaza ettiğimiz, kitap odaklı eşyalar olmaktan öteye geçip bir sunum aracı, adeta bir dekor vazifesi görmeye başladılar. Kitaplıklarda kitap haricinde kitapların arasına konulacak ilginç eşyalar, rafların çeşitli kısımlarına yerleştirilmiş objeler, kitapların önüne konulan küçük biblolar vb. neler var neler…
“Düzensizlik de bir düzendir.” görüşü günümüzde ilgi görse de, söz konusu kitaplıklar olduğunda derli toplu tutulmayan bir kitaplık eninde sonunda dağılır gider. Bu sebeple kitaplıklardaki kitap haricindeki şeyleri -her ne kadar kendi kitaplığımda maalesef böyle şeyler olsa damümkün olduğunca bertaraf etmek gerekir.
Sonuç: Kitaplarınız Değişiklikleri Sevecektir
Velhasıl, kitapları kitaplığa yerleştirmenin okuyucu adedince farklı yolu vardır. Siz kendi yönteminizi bile geliştirebilirsiniz! Genel kabul gören dizilim yöntemlerinin tamamını da uygulayabilirsiniz, her raf için bir yöntemi değerlendirebilirsiniz mesela. Emin olun kitaplarınız değişikliklerden dolayı ferahlayacak ve denediğiniz yeni yerleşim düzenlerini sevecektir.
Siz de genelde monoton olan kitaplıkların duruşuna bir hareket kattığınızdan ötürü muhakkak daha bir heyecanla kitaplarınızla meşgul olacaksınız. Unutmadan, belirli periyotlarla kitaplarınızın yerlerinde yapacağınız değişiklikler doğal olarak kitaplarınızın havalanmasına sebep olacağından ötürü kitaplarınızın ömrü uzayacaktır.
Haydi şimdi kitaplığınızın karşısına geçme ve mevcut düzeni değiştirme vakti!
Not: Bu yazı OKUR Dergisi‘nin 20. sayısında yayınlanmıştır.