2015 yılının Şubat ayında okumuştum Tirende Bir Keman kitabını. Selman ağabeyin düğünü için Konya’ya gitmiştik. Yüksek Hızlı Tren yeni açılmıştı henüz, yolculuğumuz için “tiren” tercih etmiştik. Tam da Kutlu’nun bu kitabı yeni çıkmıştı, fırsat bu fırsat diyerek dönül yolunda YHT’te “Tirende Bir Keman” kitabını okudum. İyi ki de okumuşum. 🙂
Bir baba ile oğulun hayat mücadelesini konu alıyor kitap. Adından da anlaşılacağı üzere bu mücadele musiki ile gerçekleştiriliyor. Cibali’de bir evde keman sanatçısı Kenan’la başlayan hikayemiz bir kompartımanda son buluyor. Hüzünle başlayıp hüzünle bitiyor. Hele ki bu hüzün Mustafa Kutlu’nun kaleminde yazılmışsa…
Kitapta enfes bir TSM şöleni var. Kitabı bana hediye eden Nektel vesilesiyle aşağıdaki listeye ulaştım. Kitapta geçen bazı eserlerin/sanatçıların listesi, hepsi olmayabilir. Keyifli okumalar/dinlemeler.
Kitapta Geçen Eserler/Sanatçılar
“Seni uzaktan sevmek aşkların en güzeli.”
“Canımın yoldaşı ol gönlüme bin neşe bırak.” Uşşak. Şükrü Tunar.
“Kederden mi neden bilmem sararmış reng-i ruhsarın.” Hicaz. Nasibin Mehmet Bey.
“Yine bir sızı var içimde akşam oldu diye.” Hüzzam. Şerif İçli.
“Ağlar gezerim sahili.”
“Neyleyeyim köşkü, neyleyeyim sarayı.”
“Anar ömrünce gönül giden sevgilileri.”
“Kapıldım gidiyorum bahtımın rüzgârına.”
“Bahtımın yıldızı sanmıştım seni.”
“A benim mor çiçeğim.”
Müzeyyen Senar.
Zeki Müren.
Safiye Ayla.
“Ben güzele güzel demem.” Mahur.
“Keklik dağlarda şağılar.” Hüseyni türkü.
“Ben gamlı hazan sense bahar dinle de vazgeç.”
Nesrin Sipahi.
“Fikrimin ince gülü.”
“Aşkın ile gece gündüz gece giryanım efendim, Bülbül gibi gül ruyine hayranım efendim.” Sadi Hoşses.
“Madem ki gidiyorsun bırakıp burda beni.”
“Seni ne çok sevdiğimi söylesem de bilemezsin.”
“Benzemez kimse sana tavrına hayran olayım.” Söz: Rüştü Şardağ. Beste: Fehmi Tokay.
“Derdimi ummana döktüm, asumana inledim.” Hicaz. Şerif İçli.
“Dil yaresini andıracak yare bulunmaz.” Hicaz. Şevki Bey.
“Gözlerini gözlerimden ayırma hiç ne olur.”
“Ey but-i nev-eda olmuşum mübtela.” Dede Efendi.
“Bir nigah et ne olur halime ey gonce dehen.” Şekerci Cemil Efendi.
“Kalbim yine üzgün seni andım da derinden.” Söz: Yahya Kemal. Beste: Selahattin Pınar.
“Adalardan bir yar gelir bizlere.”
“Kimseye etmem şikâyet ağlarım ben halime.”
“Senden bilirim yok bana bir faide ey gül.” Tanburi Ali Efendi.
“Ben seni unutmak için sevmedim.”
“Görmedim ömrümün asude geçen bir demini.”
“Saçların tarumar gözlerinde nem.”
“Kadifeden kesesi.”
“Adalardan bir yar gelir.”
“Atalım mı Arap kızı atalım mı.”
“Yar saçların lüle lüle.”
“Rüzgarlara kapılmış kuru yaprak misali.” Hüseyni. Zeki Müren.
“Ağlamakla inlemekle ömrüm gelip geçiyor.” Nihavent. Sadi Hoşses.
“Uzaktan gelmişim yorgunum hancı.”
“Geçti sevdalarla ömrüm ihtiyar oldum bugün.” Güfte: Hüseyin Siret. Beste: Şükrü Tunar.
“Hastayım yaşıyorum görünmez hayal ile.” Udi Hrant.
“Kederden mi neden bilmem sararmış reng-i ruhsarın.” Hicaz. Nasibin Mehmet Bey.
“Yine neş’e-i muhabbet.” Hicaz. Dede Efendi.
“Efkârlıyım bu gece içelim dostlar.” Hüzzam. Arif Sami Toker.
“Ben güzele güzel demem güzel benim olmayınca.” Mahur. Sadettin Kaynak.
“Fincanı taştan oyarlar.”
“Bir akşam son defa seni görmeden.” Mustafa Seyran.
“Saçlarıma ak düştü.” Sadettin Kaynak.
“Yıllarca seni aradım durdum.” Udi Nevres.
“Kimseler gelmez senin feryadı ateş bağrına.” Uşşak. Şevki Bey.
“Hançer-i aşkınla ey yar.” Hicaz. Ekrem Güyer.
“Beklerim her gün bu sahillerde.” Söz: Rahmi Duman. Beste: Hakkı Nebioğlu.
“Kapıldım gidiyorum bahtımın rüzgârına.” Kaptanzade Ali Rıza Bey.
“Ela gözlerine kurban olduğum.” Âşık Ömer. Beste: Sadettin Kaynak.
“Dil harabı-ı aşkınım sensin sebep berbadıma.” Segâh. Tanburi Ali Efendi.
“Menekşe kokulu yârim.” Hüseyni.
“Ay doğdu batmadı mı.” Muhayyer. Sadettin Kaynak.
“Güller arasında seni bensiz gören olmuş.”
“Hicranı açmıştır sinede yare.”
“Olmaz ilaç sine-i sad-pareme.” Hacı Arif Bey
TİRENDE BİR KEMAN
Yazar: Mustafa Kutlu
Yayınevi: Dergâh Yayınları
Web Sitesi: dergah.com.tr
ARKA KAPAK METNİ
Türk hikâyeciliğinin usta kalemlerinden Mustafa Kutlu, Tirende Bir Keman adlı son kitabıyla okurlarıyla buluşuyor. Kimi zaman güldüren çoğu zaman da hüzünlendiren musikişinas bir baba-oğulun hikâyesi, okuyanların yüreğine dokunacak türden… Her hikâyesinde olduğu gibi Türk toplumunun duygu ve düşüncelerine ayna tutan Kutlu, hayat verdiği karakterlerle bize insanlık hâllerini anlatıyor.
Hayal kırıklıkları karşısında sonu gelmeyen tiren yolculuklarına çıkan Kenan ve yolculukta onu yalnız bırakmayan oğlu Sadullah… Gerisi ise istasyonları doldurup boşaltan yolcular misali hayatlarına girip çıkmış insanlar… Değişmeyen şeyler de var elbette: Yanlarından ayırmadıkları keman ve dillerinden düşürmedikleri şarkılar. Bir de hasret ve gurbet… Ellili yılların havasını taşıyan bu şarkılarla Yeşilçam filmi tadındaki hikâyeyi Mustafa Kutlu’nun kaleminden okuyacaksınız.