Afrika’ya dair kitapları incelerken karşılaştığım Kenya’ya Yolculuk kitabı adıyla değil de yazarıyla şaşırttı beni. İlkokulda iken kitaplarını severek okuduğum Gülten Dayıoğlu’nun Kenya ile ne alakası vardı?
Meğer Gülten Dayıoğlu sadece bir yazar değil, 15 yıl sürdürdüğü öğretmenlik mesleği ve sivil toplum çalışmalarını aktif sürdürmenin yanı sıra bir seyyahmış! Gülten Dayıoğlu’nun web sitesinde yer alan biyografisinde şöyle yazıyor:
“Yazar, 1970 yılından beri, zihinsel, ruhsal ve kültürel zenginliğe erişmek; bilgi ve görgüsünü arttırmak amacıyla eşiyle birlikte dünyayı geziyor. Bu gezileri kitap yazmak amacıyla yapmıyor. Ama bazı geziler kendisini öyle etkiliyor ki! Onları okuyucuyla paylaşmamanın bencillik olacağını düşünerek gezi notlarını kitap haline getirdiğini belirtiyor. Özgün fotoğraflarla bezenen bu kitaplarla gezi coşkusunu, gezide edindiği ilginç bilgileri, deneyimleri ve kültür birikimini, okuyucularıyla paylaşmanın kıvanç ve coşkusunu yaşıyor. Gezi kitaplarının bir bölümü, ortaöğretimde sosyal bilgi derslerini bütünleyen, kaynak kitap olarak değerlendirilmektedir. Yazar bugüne kadar 116 ülke gezmiştir.”
Bu paragrafı da kendisi yazmıştır herhalde. Zira Gülten Dayıoğlu’nun üslubu bence çok özgün ve bilene kendisini hemen belli ediyor. Zaten Kenya’ya Yolculuk kitabı da aynı yukarıdaki paragraf gibi şefkatli, net, anlaşılır ve sakin bir üslupla yazılmış.
İlk baskısı Temmuz 1993’te yapılan Kenya’ya Yolculuk kitabı Gülten Dayıoğlu ve eşinin Kenya’da safari bölgesinde yaptıkları geziyi anlatmaktadır. Her ne kadar okul çağındaki çocukların anlayacağı bir üslupla kaleme alınmış olsa da yetişkinlerin de keyifle okuyabileceği bir kitap. Tabii o dönemler internet yokken, bilgiye ansiklopedilerden ulaşılabilirken yazarın her detayı güzelce açıklamış olması çok değerli bir kaynak meydana getirmiş. 2023 yılında her şey bir tık uzaktayken Dayıoğlu’nun aktardığı bazı detaylar garip geliyor. Mesela çitanın nasıl bir hayvan olduğunu tarif etmiş. Herhalde şimdilerde çitayı duymayan kalmamış olsa gerek.
Kitapta Kenya’ya dair genel bilgilerin yanı sıra Masailer hakkında da ilginç detaylar var. Yaşayışları, adetleri, korkuları ve benzeri gördüğü ve duyduğu şeyleri aktarmış yazar. Safarinin geçmişte silahlarla yapıldığı, günümüzde ise silahların fotoğraf makinelerine dönüştüğüne dair yaptığı benzetme hoşuma gitti. Safari bölgelerinin ise adeta korunmuş cennetler olduğu gerçeğini kitabın sonunda kendi ülkemize, hele ki İstanbul’a bağlayarak kurtarılmış güzelliklerin gelecekte olup olmayacağını sorması ise acı verici. 30 sene önce sorulmuş bu sorunun cevabını kim verebilir?
“Acaba diyorum kendi kendime, yeni kuşaklara eski İstanbul’dan örnek gösterebileceğimiz bir köşe kaldı mı? Yani, Kenya’daki safari alanları gibi kurtarılmış güzellikler var mı İstanbul’umuzda?”
KENYA’YA YOLCULUK
Yazar: Gülten Dayıoğlu
Yayınevi: Yapı Kredi Yayınları
Web Sitesi: yapikrediyayinlari.com.tr
Arka Kapak Metni
“Kenya, Orta Afrika’nın doğusunda, vahşi hayvanların kol gezdiği, dünyaca ünlü bir av beldesi. Geçmişte, Avrupa, Amerika ve İngiltere’den zenginler, soylular, buraya safari yapmaya gelirlermiş. Türlü silahlar kuşanıp toplu halde ormanlara, savanlara dalar, vahşi hayvanları trak trak vurup devirirlermiş. Şimdilerde, safari artık silahla yapılmıyor. Turistler, toplu halde minibüslerle ava çıkıyor. Vahşi hayvanlar silahla değil, fotoğraf makineleriyle avlanıyor.”